|
Bağnaz,
yobaz...
Taha
AKYOL-Milliyet
ERCİH Hoffer'in "Kesin İnançlılar"
adlı mükemmel kitabının yeni baskısı çıktı. (İm Yayınları, CC 237,
Mecidiyeköy 80303 İstanbul)
Hoffer, "kesin inançlı" kavramını
'bağnaz, mutaassıp, yobaz, fanatik' anlamında kullanıyor. "Kesin inançlı"
kendi siyasi, dini, felsefi inancının "mutlak gerçek" olduğuna,
bunu başkalarına zorla uygulamak gerektiğine bağnazca inanır. Hiç şüphesi,
hatta merakı bile yoktur:
"Öğretinin etkisi onun anlamından
değil kesinliğinden doğmaktadır... Artık meçhul ve hayret verici hiç bir
şey kalmamış demektir. Akla gelebilecek bütün soruların cevabı hazırdır,
bütün kararlar verilmiştir ve bütün ihtimaller önceden görülmüştür.
Kesin inançlı kişi şaşırmaz, tereddüt etmez, Onun şaşmaz öğretisi, dünyanın
bütün sorunlarının çözüm yolunu bilir..."
Bu yüzden, okumuşlarında
bile"cehalet havası sezilir." (Sf. 96 - 97)
Aynı sebeplerle, 'ödünsüz'dür:
"O uzlaşmaktan korkar, kutsal amacının
doğruluğunu ve kesinliğini değerlendirme (gözden geçirme) tekliflerini
kabul etmez." (Sf. 103)
'Revizyonizm, değişim, yumuşama, uzlaşma'
gibi kavramlara düşmandır.
Hatta ılımlılık "tehlikeli"dir,
"ihanet"tir. (Sf.156)
X X X
'DÜŞMAN' onun için bir ihtiyaçtır.
Çünkü ancak tehlikeli ve acil bir 'düşman'ın varlğı onun kafasındaki ak
- kara şablonuna uyar. Bağnazlık ve paranoya birbirini tamamlar.
Hitler'in sözleri:
"Bütün Yahudileri imha edersek onları
yeniden yaratmamız gerekecektir. Sadece ismen değil, cismen de bir düşmanımızın
bulunması esastır." Sf. 110)
Japon faşistlerinin büyük ızdırabı:
"Maalesef Japonya'da Yahudi yok!"
(Sf.111)
Öyle bir "düşman" ki,
"her şeye kadir ve her yerde hazır" olmalıdır.(Sf. 122)
Her yere sızan, sinsi planlar yapan,
bizleri uyutan, bizden akıllı düşmanlar!
En heyecan verici iç düşmanlar 'dış güçler'e
'emperyalizm'e, 'beynelmilel Yahudi'ye bağlı olanlardır: "İdeal bir düşmanın
yabancı olması gerekir, yerli düşmanın yabancı soydan geldiği iddia
edilmelidir..." (Sf,113)
'Kesin inançlı'nın sağcı solcu, dinci
laikçi olması farketmez. 'Aydınlanma Devrimi' denilen Fransız Devrimi
"yeni bir din" olmuş, "orak çekiç, gamalı haç putlaştırılmıştı.
(Sf. 20 - 21)
X X X
'KESİN İnançlılar' espirisiz ve
otoriterdir, daima gergindir, sinirlidir. Çünkü her yerde düşman görür,
her yerde bozulma ve ihanet kokusu alır. Bu yüzden, "aşırı kişiler sükunete
eremezler," en azından birbirleriyle keskin fraksiyon kavgaları yaparlar.
(Sf. 173)
Şiddet ve tahakküm hırsının sınırı
yoktur: "Nefret ettiğimiz kişilere kötülük yapmak, nefretimizin ateşini
körüklemek demektir..." (Sf. 115)
O yüzden ezdikçe, ezme hırsı artar,
İşte Fransız Devrimi'de Jakobenler:
"Onların döktükleri kan arttıkça
prensiplerinin tek gerçek olduğuna inanma ihtiyacı da artmaktaydı..."
Sf. 129)
Bir de Nazileri düşünün! Hitler,
partisindeki "huzursuzları" bir gecede temizlemişti! (Sf. 173)
Sovyetlerdeki "hainler" en çok
Bolşevik devrimcilerin içinden çıkmamış mıydı?!
Birbirlerine benzerler. Hoffer, Ernest
Renan'ın bir sözünü aktarıyor:
"Aşırılar ölümden çok özgürlükten
korkarlar..." (Sf. 38)
Bütün bağnazlar, birbirlerinin zıt -
benzeridir. "Bir birinden kutuplar kadar uzak olanlar, aşırılarla
liberallerdir." (Sf. 103)
Çağımızda iç barışı ve toplumsal
rasyonelleşmeyi sağlayan asıl faktörün liberal değerler olması bir tesadüf
değildir.
Önceki
Sayfa
Ana
sayfaya dön |