|
Pentagon Modeli"
dedikleri...
Yasemin ÇONGAR
Mahmut Bulut'un dünkü
"Sabah" gazetesinde yer alan ve özetle "Türk Silahlı
Kuvvetleri yeniden yapılandırılacak. Kuvvet komutanlıkları kaldırılarak,
şimdiki kuvvet komutanları, oluşturulacak yeni müşterek karargahta
Genelkurmay Başkanı'nın emrinde 'komutan yardımcısı' sıfatıyla görev
yapacaklar" diyen haberini büyük ilgiyle okudum.
Habere göre, bu yeniden yapılanma ile,
Genelkurmay Başkanlığı'nın planlama yapmasına, icrayı ise kuvvet komutanlıklarının
yerine getirmesine dayanan mevcut uygulama terkedilerek, Genelkurmay Başkanlığı
hem plan hem icra yeteneğine kavuşturulacak.
Bulut ayrıca, bu yeni yapılanmanın
"Pentagon Modeli" diye adlandırıldığını da yazmış. Anlaşılan
Ankara'da, planlanan bu değişikliğin, kısaca, beş kenarlı merkez binasından
kaynaklı "Pentagon" adıyla bilinen ABD Savunma Bakanlığı'nın yapılanmasına
benzediği görüşü var. Bulut da, haberinde "Pentagon'da Kara, Deniz ve
Hava Kuvvetleri'ne komuta eden generaller, 'Kuvvet Kurmay Başkanı' sıfatıyla
Genelkurmay Başkanı'nın emrinde görev yapıyorlar" demiş.
Ben şimdi, Ankara'daki gazetecilik günlerimden
arkadaşım Bulut'u, bu ilginç haberi duyurmasından ötürü tebrik ettikten
sonra, "Pentagon Modeli" konusunda biraz farklı bilgiler aktarmak
istiyorum. Zira, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılanma planı, eğer
yukarıda aktardığım çizgilerde gerçekleşirse, bu Pentagon'daki
uygulamadan "alabildiğine uzak" bir modelin kurulacağı anlamına
geliyor.
Burada hemen, özellikle "askeri
operasyonlardaki işleyiş" bakımından Pentagon Modeli'nin ABD'de bugünlerde
çok tartışıldığını ve "koordinasyon hızı" açısından
yeterince etkin bulunmadığını belirteyim. Benim şimdi yazacaklarım da, özellikle
operasyonel bazda, bu modelin "üstünlüğü" gibi bir iddiayı taşımıyor;
sadece "farklılığı" ortaya koymayı amaçlıyor.
Madde madde gidelim:
* Bir kere ABD'de, "Genelkurmay"
(general staff) diye bir şey yoktur. Evet, biz Türkçe'de daha iyi karşılığını
bulamadığımızdan olacak, ABD'deki "Chairman of Joint Chiefs of Staff"
görevini "Genelkurmay Başkanı" diye çeviririz, ama bu aslında
"Kurmay Başkanları Ortak Kurulunun Başkanı" demektir.
"Pentagon Modeli"nin en önemli özelliklerinden
biri, örneğin Almanya'daki "Generalstab" ya da bizdeki
"Genelkurmay" gibi, üst düzey ve entegre bir askeri planlama,
denetim ve koordinasyon kurumunun olmayışıdır. Dolayısıyla
"Genelkurmay Başkanı" da yoktur.
ABD'deki "Kurmay Başkanları Ortak
Kurulu", Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı,
Donanma Operasyonları Kurmay Başkanı ve Deniz Piyadeleri Kumandanı olmak üzere
dört general ile "Kurmay Başkanları Ortak Kurulunun Başkanı"ndan
oluşur. Bu başkan, esnek bir rotasyon uygulaması çerçevesinde, sadece kara
kuvvetlerinden değil, deniz piyadeleri haricindeki üç ana kuvvetten de atanır.
* "Pentagon Modeli", yukarıda değindiğim
haberde belirtildiğinin tam aksine, kuvvet kurmay başkanlarının, bu ortak
kurul başkanının "emrinde çalışmaması" esasına dayanır.
Arada, bir emir - komuta ilişkisi yoktur; Kurmay Başkanları Ortak Kurulu Başkanı'nın
fonksiyonu, Amerikan askeri jargonunda "patronluk değil hakemlik"
diye tanımlanır.
Kurmay Başkanları Ortak Kurulu'nun entegre bir
planlama işlevi olmadığını belirttim; şimdi Türk Genelkurmayı'nın
"planlamanın yanı sıra, icra da yapacağı" söylenen yeni şekli
ise, ABD'deki modelden işlevsel açıdan iyice uzaktır. ABD'de kuvvet kurmay
başkanları, kendi alanlarındaki operasyonel konularda son sözü söylerler.
"Kurmay Başkanları Ortak Kurulu Başkanı" bu sözü gerekli yerlere
iletir. O yerlerden gelen talimatı da, kurmay başkanlarına yansıtır.
* Peki nedir o gerekli yerler? Tabii ki, Savunma
Bakanı ve Başkan. "Pentagon Modeli" tümüyle, askeriye üzerinde
sivil denetim esasına göre, kurulmuştur.
"Kurmay Başkanları Ortak Kurulu Başkanı",
Savunma Bakanı tarafından atanır; protokolde Savunma Bakanı'ndan sonra
gelir. Bütün askeri politika konularında da, Savunma Bakanı'nın talimatına
tabidir.
"Kurmay Başkanları Ortak Kurulu Başkanı",
askeri operasyon konularında ise doğrudan ABD Başkanı'nın emrindedir. ABD
her dört yılda bir başkanını seçerken, aynı zamanda "ordularının
baş komutanını" seçmektedir.
Dolayısıyla, askeri politika ve askeri operasyon
konularında son söz, seçilmiş başkan (aynı zamanda başkomutan) ile seçilmiş
başkanın atadığı sivil bakana aittir. Hatta son dört yıldır olduğu
gibi, bazen bu başkan (Clinton) ve bakan (Cohen) hayatlarında hiç askerlik
hizmeti yapmamış olsalar bile.
* "Pentagon Modeli", askeri politika ve
operasyon konularının sivil denetimini kurumsallaştırmakla kalmaz;
askeriyeyi ilgilendiren bütün idari işleri de sivil bakanların sorumluluğuna
verir. Pentagon bünyesinde, Hava Kuvvetleri Bakanlığı, Kara Kuvvetleri
Bakanlığı ve Donanma Bakanlığı vardır. Adları "bakanlık" (department),
başlarındaki de "bakan" (secretary) diye ifade edilse de, bu üç
kurum Savunma Bakanlığı'nın alt birimleridir. Hava, Kara ve Donanma Bakanları,
kabine üyesi değildirler. Her üç bakan da sivildir ve Savunma Bakanı tarafından
atanır.
Bu üç bakan, ABD Başkanı'nın belirlediği ve
Savunma Bakanı'nın aktardığı çizgide, askeri kuvvetlerin idari yönetimini
yaparlar. Askeri operasyonlar konusunda kuvvetlerin kurmay başkanları sorumlu
iken, kuvvetlerdeki personel ve ücret politikası, kuvvet bütçelerinin hazırlanması
vb. konularda sivil kuvvet bakanları tam yetkilidir.
* "Pentagon Modeli", askeri merdivendeki
tırmanışı, her rütbede en fazla kaç yıl kalınabileceğini saptayan
yasalara bağlı promosyon kurulları eliyle belirler. Bizdekine özdeş bir Yüksek
Askeri Şura uygulaması yoktur. Promosyon kurullarının bütün kararları,
Kuvvet Komutanları Ortak Kurulu'nun ve Savunma Bakanı'nın önünden geçtikten
sonra, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi üzerinden Kongre'nin onayına gider.
Asteğmenlikten teğmenliğe tırmananlardan üç yıldızdan dört yıldıza çıkan
generallere kadar her rütbedeki yükseltme kararı Kongre'nin onayı ile
kesinleşir. Bu onay, özellikle alt rütbelerde fiilen otomatiktir; üst rütbelerde
de, Kongre'den bir itiraz gelmesi, gelenekten değildir. ABD silahlı
kuvvetlerindeki bütün subayların görev belgesi, Savunma Bakanı ve Başkan'ın
imzasını taşır.
Emekliye sevketme ve ihraç kararları, kuvvet
komutanlıkları bünyesinde alınır. Bu kararlar yargıya, yani sivil
mahkemelerde itiraza açıktır.
ycongar@milliyet.com.tr
Önceki
Sayfa
http://mercek.tripod.com
|