ÇETİN ALTAN 
caltan@sabah.com.tr


Ankara, neden hiç saydam olamadı?

Biliyorsunuz Ankara egemenleri, 20. Yüzyıl'ı da köküne kadar ıskalayarak tam bir fiyaskoyla bitirdiler...

Bu fiyaskonun somut göstergeleri ortada:

A.B.D'de adam başına düşen ulusal gelir 30-40 bin dolar arasını koşmaya başladı...

Avrupa Birliği'nde ise bu birim, 20-30 bin dolar arasını koşuyor...

Bir zamanlar Türkiye ile eşdüzeyde görünen Kore 11 bin dolara çıktı; Yunanistan 12 bin dolara; İspanya 16 bin dolara...

Türkiye ise 3 bin dolara bile çıkamadığı için Yunanistan'ın 70 basamak altında kaldı ve tüm ülkeler arası sıralamada 93'üncü sıraya oturdu...

Ne kadar hamaset edebiyatı yapılırsa yapılsın, bu tam bir fiyaskodur.

Globalleşme süreciyle birlikte hızlanan uluslararası saydamlık, bize bu gerçekleri göstermese; Ankara egemenleri, bize hangi durumda olduğumuzu açıklarlar mıydı?

Yoksa kendi kendilerinin propagandasını yaparak, ülkeyi nasıl kalkındırmış ve iyi yönetmiş olduklarını mı anlatırlardı? Tabii bir de buna "şanlı tarih" edebiyatını ekleyerek...

Maalesef Ankara egemenleri, aşırı kazıklamışlardır halk yığınlarını ve o nedenle de hiç bir zaman saydamlığa yanaşmamışlardır.

Gündüz Vassaf'ın, Pazar günkü Radikal'de, "Dili kesik bir Cumhuriyet" başlığıyla bir yazısı vardı bu konuda.

Orada şöyle diyordu:

"Vatandaşından gizli, vatandaşından gizlenen bir devletin kullarıyız adeta. Basın, Balıkçı Kooperatifi, Jandarma, Diyanet İşleri, Üniversite, İtfaiye Teşkilatı, Okul Aile Birliği, hepsi, Devlet'in ideolojisinin bekçisi. Ama Devlet o kadar gizli; yıllardır o kadar gizlenmiş ki, beylik sloganlar ötesinde, pek kimse neyin bekçiliğini yaptığının farkında değil. Cesaret de edemiyoruz, 'biz neyin bekçiliğini yapıyoruz' diye sormaya.

Eğer 75 küsur yılını geride bıraktığımız Cumhuriyet, bir tarihse; biz bu tarihi bilmiyoruz. Ne Cumhurbaşkanı, ne tarih profesörü, ne sen, ne ben; bilmiyoruz... Çünkü arşivler kapalı, yasak.

....

En iyimser tahminle bugün Cumhuriyet tarihine ilişkin belgelerin ancak yüzde 30-35'ine ulaşmak mümkünmüş...

....

Kendi tarihini kendisinden bu denli gizleyen bir devlete az rastlanır. Peki, bu kimin menfaatine?" 

Önümüzdeki 50 yıl içinde, ister istemez Türkiye'de saydamlaşacak... Kimbilir ne rezillikler dökülecek ortaya...

Rezillikler ve halk yığınlarına atılan kazıklar, tahminlerimizden çok daha ötelerde olmasa; Ankara bu kadar saydamlık dışı kalır mıydı?

Ve Türkiye, biten yüzyılı da tam bir fiyaskoyla ıskalar mıydı?

Oysa ne kadar büyük umutlar uyandırarak kurulmuştu Cumhuriyet... Her ne kadar üstünde 24 ülkenin birden kuruluverdiği 4 milyon kilometre kareyi aşkın bir toprak kaybedilmiş ve bu da okul çocuklarına bir başarıymış gibi gösterilmişse de... 

Ankara egemenleri, özeleştiriden ve saydamlıktan korkmasalar; Türkiye de bugün, sade "adam başına düşen ulusal gelir" açısından değil, "yaşam kalitesi" açısından da, eski bir eyaletinin 65 basamak altına düşmez ve bir yüzyılı daha tam bir fiyaskoyla kapatmazdı...

Onca yazı adamı, bilim adamı, düşünür, ozan, sanatçı ezilip yok edildi ve onca kitap toplatıldı da ne oldu yani?

İşte bu oldu...

Önceki Sayfa
http://mercek.tripod.com